METİN ÇOKAN Enerji Turizm İnşaat Makine Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti.
PCT : WO 02075151 ; EP: 1370767
 HOME PAGE
 HISTORY
 WHO IS METIN COKAN?
 ABOUT US
 OUR FIELDS OF ACTIVITIES
 WHY WAVE ENERGY?
 PRINCIPLE OF THE SYSTEM
 TARGET
 ITS ADVANTAGES
 FIELDS OF APPLICATION
 PROTOTYPE WORKS AND GALLERY OF PHOTOGRAPHS
 RESULTS
 PRESS
 CONTACT US
 
 
 

BASINDAN

Dalga Enerjisi ile Elde Edilen Elektrik Enerjisi, Doğal, Yenilenebilir ve Sınırsız Büyüklükte Çevreci Bir Enerjidir

Hazırlayan: Sevgin FETTAHOĞLU DEMİRCİ

Metin ÇOKAN, İTÜ'den 1965 yılında mezun olduktan sonra DSİ 44. Şb. Baş Mühendisliğinde Proje İnşaat Şefliği, Gümüşler Barajı ve Aksaray Sağ ve Sol Sahil Sulaması Kontrollüklerini yaptıktan sonra 1967'de vatani görev için ayrıldı. Askerlik dönüşü DSİ 4. Bölge Müdürlüğü ve 41. Merkez Şube Baş Mühendisliğinde Proje İnşaat Şefliği, Konya Kapalı Havzası Tahliye Projesi Kontrol Mühendisliği görevlerinden sonra 1972 Nisan ayında ayrılarak, İSDEMİR'de Kiska Kom. Şti.'nde şantiye şefliği yaparken, dünyada, betonarme yüksek yapıların yapımında kullanılmakta olan kayar kalıp sistemini araştırdı. 4 yıllık AR-GE çalışmasının sonucu 1976'da kendi tam otomatik kayar kalıp sistemini kurdu ve bugüne kadar İSDEMİR'de 10 adet baca, Afşin Elbistan Termik santrali'nin 4 silosu Kıbrıs Çimento Fabrikası ve 2 adet B.A. silosu, Abdi İpekçi Spor Salonu B.A. kolonları, Nuh Çimento ve Kireç, Bolu Çimento, İskenderun Çimento, Ereğli Çimento Fabrikalarının siloları ve klinker siloları Atatürk Barajı Su Alma Şaftı, Erdemir Kok bacası gibi bir çok yerde, Şantiye Şefi, taşeron ve müteahhit olarak Kayar kalıp sistemi ile B.A. çimento siloları, fabrika bacaları ve TV kulesi yaptı. 1983 yılında taahhüt etmiş olduğu İSDEMİR'deki 3 adet bacanın boyasında kullanılmak üzere geliştirdiği, yüksek yapıların dış cephelerinde kullanılan Askı iskele sisteminin imalat ve ticaretini de yapmaktadır. Özel istek makine dizaynı ve imalat konularında da hizmet vermektedir. Kendi buluşu ve patenti olan Mekanik Otopark Sistemi (M'otopark) ve Dalga Enerjisi Sistemlerinin AR-GE çalışmalarını ve ticari boyutta uygulamalarını yapmaya çalışmaktadır.

1958 yazından beri hayalindeki, deniz dalgalarının gücünün elektrik enerjisine dönüştürülmesi konusu 1992 yılında çözüme kavuştuktan sonra, Avrupa Patent Ofisine (PCT) 15.03.2001 tarihinde patent müracaatını yaptı. IPC 7 F03B13/18 classification'a yerleştirilmiş olduğu bildirildi. Metin ÇOKAN Dalga Enerjisi Santralleri konusunda, uluslararası patent alan ilk Türk oldu.

1958 yazından beri hayalindeki, deniz dalgalarının gücünün elektrik enerjisine dönüştürülmesi konusu 1992 yılında çözüme kavuştuktan sonra, Avrupa Patent Ofisine (PCT) 15.03.2001 tarihinde patent müracaatını yaptı. IPC 7 F03B13/18 classification'a yerleştirilmiş olduğu bildirildi. Metin ÇOKAN Dalga Enerjisi Santralleri konusunda, uluslararası patent alan ilk Türk oldu.

Bu sayımızda Metin ÇOKAN'la dalga enerjisi konusunda yaptığımız söyleşiyi sunuyoruz.

s. Ülkemizin enerji darboğazına doğadan çözümler bulma yolunda çeşitli arayışlar var, sizin çalışmanız da bunlardan biri. Denizden yararlanmayı nasıl düşündünüz?

c. 1958 yılında denizle ilk karşılaştığım zaman, bana doğru gelen dalgayı görünce, 'aman tanrım bu ne büyük güç, nasıl yararlanabilirim' diye düşünmeye başladım.

Çocukluğumdan itibaren hep yeni birşeyler yapmak önüne geçemediğim bir duygu idi. İlkokul 3. sınıfta, yani 10 yaşımda iken, bana alınan bisikletimin dinamosundan yararlanarak, ahşaptan yapmış olduğum pervanenin arkasına yine ahşaptan yaptığım bir tekerin üzerine lastik geçirip, dinamonun başını bu lastiğe bastırarak rüzgar enerjisi ile bağ evimizi aydınlatmayı düşündüm. Rüzgar kuvvetlenince parlıyor, yavaşlayınca kızarıyordu. Sabahlara kadar başarımı seyrederek uykusuz kalıyordum.

Lise çağında radyo yaptım ve iki yıl benim yaptığım radyo, evimizde yayın yaptı. Üniversiteden mezun olunca, mesleğimle ilgili etüdler, projeler ve değişik uygulamalar yaptım. 1973 yılında Kayar Kalıp konusunda araştırmaya başladım ve 1976'da, hidrolik ve tam otomatik, kendi Kayar Kalıp sistemimi oluşturdum. Kayar Kalıp sistemimle 100' e yakın yapıyı başarıyla ve düşünülen zamandan önce yapmayı başardım.

Bu yapılar arasında, Çanakkale Çimento Fabrikasının 8 adet 10.000 tonluk siloları, Abdi İpekçi Spor Salonu kolonları, Nuh Kireç Fabrikasının siloları ve Nuh Çimento Fabrikası'nın 30 m çaplı betonarme klinker silolarının yapımı ve ATATÜRK Barajı su alma şaftını sayabiliriz. ERDEMİR Kok Fabrikası bacasına betonarme kılıf geçirilerek tamiri ve İSDEMİR'de 10 adet betonarme ve tuğla baca yapımı da bilinen müesseselerden ve yapılan işlerden bazılarıdır.

İşimizin ihtiyacı için, çelik halata tırmanan, yükseklerde çalışmak için gerekli Askı İskele imal ettim ve 1989 yılından itibaren piyasaya imal etmeye başladım. 1992'de fuarlara katıldım. Halen ülkemizin her köşesinde askı iskelelerimiz çalışmaktadır.

1993 yılında, Mekanik Otopark Sistemleri ve DALGA ENERJİSİ üzerinde araştırmalara başladım. Bu araştırmalarda gördüm ki, benim çocukluk hayallerim için, araştırmacılar Patent almışlar. Tatbikatçı olmamın ve mühendislik tahsilimin bana vermiş olduğu bilgi birikimim ile denizlerde sınırsız büyüklükte oluşan dalgaların gücünün rasyonel kullanılabilir yolunu bulmam gerektiğine inandım ve çalışmalarıma hız vererek sonuca ulaştım.

s. Yaptığınız işten bize biraz söz eder misiniz? Dalga enerjisi nedir?

c. Hava hareketlerinin ve ısı değişimlerinin, su kütlelerinde meydana getirmiş olduğu dalga hareketleri, bitmez tükenmez enerji kaynağıdır. Dalga Enerjisi, Archimedes prensibi ve yer çekimi arasında oluşan gücün alınması prensibine dayanır.

Doğal enerjilerde yinelenme periyodu, ortaya çıkan enerjinin büyüklüğünü gösterir. Dalga hareketinin yinelenmesi akar suyun yinelenmesinden farklıdır. Hidro-elektrik santrallerde, ülkemizin iklim durumu gözönüne alınırsa; barajların tam olarak dolması ve kullanılması periyodu 1 yıldır. Oysa dalga enerjisinin periyodu maksimum 6 saniyedir.

Dünyamızın 3/4'ünün sularla kaplı olduğunu düşünürsek, üzerinde durduğumuz enerji türünün ne büyüklükte olduğu da ortaya çıkacaktır. İnanıyorum ki 3. bin yılın enerji kaynağı yalnız ve yalnız denizler olacaktır.

s. Dalgalardan elektrik üretirken nasıl bir yöntem izleniyor? Sağlayacağı avantajlar neler?

c. Talep edilen enerji büyüklüğüne göre, santralin kurulacağı yer seçimi yapılır. Seçilmiş olan yerde dalga rasatları yapılır. Dalga rasadına istinaden, projelendirmede kullanılacak dalga boyutu tespit edilir. Belirlenen dalga boyutu tüm yapıyı şekillendirecektir. Santralin ana yapısı olan çelik konstrüksiyonun boyutlandırılması ve projelendirilmesi, talep edilen enerjinin büyüklüğü ile doğru orantılıdır. Belirlenen karakteristik dalga yüksekliği ve dalga boyu ile periyodu esas alınarak santral projelendirilir.

Projelendirmeye esas dalga boyutundan, daha küçük dalga boyutuna bağlı olarak, santralin üreteceği enerjinin düşmesi halinde, Santral kendisinden istenilen enerjiyi üretebilmek için otomatik olarak açığa çıkarak istenen enerjiye uygun dalga boyutunu yakalayacak şekilde dizayn edilir.

Dalga Enerjisinin, ülkemizde sağlayacağı faydaları şöyle sıralayabiliriz :

* Primer enerjiye hiçbir bedel ödenmez.

* Temiz, sınırsız ve ucuz enerji üretir. İlk yatırımından başka hiçbir girdisi yoktur.

* Nüfus yoğunluğu kıyılarda toplanmış olan ülkemizde, enerji, üretilen yerde tüketilecektir. Uzun iletim hattına gerek yoktur.

* Öngörülen enerji, ihtiyacına göre boyutlandırılır. Dalga Elektrik Santrali, hangi yörede kurulmak isteniyorsa, o yöredeki dalga boyutlarına göre yapılandırılır. Büyük dalga boyutu maliyeti düşürür.

* Dalyan görevi görerek, denizlerdeki balık neslinin çoğalmasına yardım eder, ekolojik dengeye katkıda bulunur.

* Deniz üzerinde kurulduğu için, tarım arazilerini yok etmez.

* İleri teknoloji gerektiren, politik baskı ve ambargo malzemesi olabilecek hiçbir girdisi yoktur. Tamamen yerli teknoloji ve yerli imalattır.

* Her zaman kesintisiz, prezisyonlu ve kaliteli enerji üretir.

* Dalgalardan elde edilen ucuz elektrik enerjisi, yoğun nüfuslu büyük şehirlerimizde ısınma amaçlı kullanılacağından, soluduğumuz havanın kalitesini yükseltecektir.

* Dalga Elektrik Santrallerinin üzeri otel, sosyal tesis, disko, restaurant olarak, turizm amaçlı kullanılabilecektir. Sistemde hiçbir gürültü kirliliği yoktur.

Dalga Elektrik Santralleri kurmak için gerekli altyapı ülkemizde fazlası ile mevcuttur. Üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemiz, Dalga Enerjisi cennetidir.

s. Dalgalardan elektrik üretiminin maliyeti nedir?

c. Ülkemizin enerji ihtiyacı bakımından, 2001 yılında %60 , 2010 yılında %72 ve 2020 yılında da %80 oranında ithal bağımlılığı olacaktır.” denilmektedir (2. uluslararası enerji konferansı). Bu da gittikçe artan bir döviz ihtiyacını getirecektir. Bu dışa bağımlılığın, her an yaptırım aracı olarak kullanılabileceği gibi, olağanüstü durumlarda ambargo malzemesi olarak da kullanılacağı unutulmamalıdır.

Bu görevi üstlenecek en büyük kaynak Dalga Elektrik Santralleridir. Tesis kuruluş maliyeti ödendikten sonra, işletme maliyeti 0,6˜1,5 cent/kwh olan enerji bedeli iletimden sonra tüketiciye 3,5 ˜ 4,5 cent/kwh civarında bir fiyatla verilebilecektir.

Bu tabloda da görüldüğü gibi Dalga Elektrik Santrali en uygun doğal enerji santralidir.

s. Peki, bu buluşun çevreye zararı var mı?

c. Diğer ülkeler denizlerdeki canlıların saklanabileceği ve üreyebileceği yerler oluşturmak için ekonomik ömrü dolmuş gemileri batırarak, barınaklar oluşturmaktadırlar.

Dalga Elektrik Santrali, hangi kapasitede olursa olsun, yapısı itibariyle, yüzen bir dalyan görevi yapmakta ve denizlerdeki balık neslinin çoğalmasına katkıda bulunmaktadır.

Denize bıraktığı hiçbir fiziksel, kimyasal ve organik kirleticisi yoktur. Gürültüsüz çalışır, dolayısı ile gürültü kirlenmesi de yoktur.

Bugün ülkemizde uygulanan enerji politikası ile, özellikle kırsal bölgedeki halkımızın, kullanabileceği elektrik enerjisi elinin altında olmasına rağmen, kendisine maliyeti çok daha ucuz olan odunu tercih ettiği, gözden kaçırılmaması gereken bir gerçektir.

Dalga enerjisi ile elde edilecek elektrik enerjisi, ucuzluğu dolayısı ile oduna tercih edilerek, ormanların kesilmesini önleyecek, ekolojik dengeye olumlu yönde katkı sağlayacak, doğal, yenilenebilir ve sınırsız büyüklükte çevreci enerjidir.

s. Basından öğrendiğimize göre bu konuda "Uluslararası patent alan ilk Türk" olmuşsunuz. Bize bu gelişmelerden söz eder misiniz ?

c. Uzun zamandır devam eden çalışmamız, ilk boyutlandırma ve çizimlerinin tamamlanması, sistemde kullanılacak teçhizatın tipi ve karakteristiklerinin ortaya çıkması sonucu daha fazla beklemenin gereksiz olduğunu düşündüm ve PCT Avrupa Patent Ofisine patent müracaatımı yaptım. IPC 7 F03B13/18 classification' a yerleştirilmiş olduğu bildirildi. Dalga Enerjisi Santralleri konusunda, Uluslararası patent alan ilk Türk oldum.

Düşüncelerine 1932'de patent alan Osborne Havelock Parsons'dan itibaren, dalga enerjisinden elektrik enerjisi elde etmek için alınan patent sayısı, European Patent Office'inin internet sitesinden alınan 29.05.2002 tarihine kadar 272* adettir. Yüksek basınçlı sistemler için alınan patent sayısı bizimle birlikte 6 adettir.

Bu uygulamalarda, yapılan deneme çalışmalarında, kıyılarda sabitlenmiş yapılar, tahmin edileceği gibi, dalgaların darbelerinden etkilenmiş ve kullanılamaz duruma gelmiştir.

Patentini almış olduğumuz sistemimiz, deniz yüzeyinde yüzer bir yapı olup, istenilen enerji büyüklüğüne ve denizdeki yerine göre boyutlandırılır. Dalgaların enerjisini alacak fakat olumsuz güçlerinden etkilenmeyecek şekilde dizayn edilir.

s. Enerji verimliliği konusunda ne düşünüyorsunuz?

c. Dalga Enerjisinde primer enerjiye bedel ödenmediği için en ucuz doğal enerji olması tabiidir. Denizlerde oluşan dalgaların sınırsız gücünden, istediğimiz kadarını almak gibi bir seçeneğimiz vardır.

Santralin boyutlandırılmasında, dalga yüksekliği değerinin, istenilen verimin alınmasını sağlayacak şekilde hesaplara ithali ile, verim %100' lerde sağlanabilecektir. Basit bir anlatımla bu enerji deryasından isteyen istediği kadarını alır. İsteyen bir bardak, isteyen bir kova veya bir tanker alabilir.

s. Projenizi hayata geçirmek için neler yapıyorsunuz? Düşünceleriniz nelerdir?

c. Öncelikle belirtmeliyim ki, ülkemizde yeni bir projeyi hayata geçirmek sanıldığından çok daha zordur. Konu gündeme geldiğinde “ Nerede yaptın bir görelim” faslı vardır. Ben bunu Kayar Kalıp Sistemimi yaptığımda, uzun zaman yaşadım ve direndim. Beni tanıyan ve bana inanan bir Müteahhitlik Şirketimizin Kayar Kalıbıma iş vermesi sonucu hayata geçirilmiştir. 1976 yılından bu yana, Kayar Kalıp Sistemimizle Kıbrıs'ta çimento fabrikası ve ülkemizde çok sayıda özellikli yapılar yaptım.

Dalga enerjisini tanıtmak ve finansal destek sağlamak amacı ile çalışmalarımıza başladım.

* Projemi hayata geçirebilmek için, 27-29.Kasım 2001' de Türkiye Enerji Forumu'na katıldım ve Dalga Enerjisini tanıttım.

* İTÜ'de Dalga Enerjisi konusunda konferans verdim.

* Anadolu Haber Ajansı Dalga Enerjisi konusunda röportaj yaptı.

* Hürriyetim.com.tr Dalga Enerjisi konusunu İnternete taşıdı.

* 16 - 18 Ekim 2002'de yapılacak olan IV. Ulusal Temiz Enerji Sempozyumuna bildirili olarak katılmak üzere davet aldım.

* Konuya ilgi gösteren Kanal-7 Televizyonunda ana haber bülteninde Dalga Enerjisinin tanıtımını yaptım.

* TGRT televizyonu ile İstanbul'da Dalga Enerjisi üzerine röportaj yaptım.

* Hürriyet Gazetesi, Akşam Gazetesi ve Radikal Gazeteleri Dalga Enerjisi konusunda ve hakkımda yazılar yazdılar.

* 13-14 Haziran 2002 günlerinde yapılacak olan ODTÜ AR-GE Pazarına Dalga Enerjisi konusunda bir bildiri ile katıldım.

* Üretiminde büyük enerji girdisi olan bir kuruluşa Dalga Elektrik Santrali yaparak kullanmakta olduğu enerjiyi 5 yıl müddetle 4,5 cent/kWh bedelle benden satın alması için sözleşme teklifinde bulundum. Ancak kuruluşun verdiği cevap daha düşündürücü oldu. “Biz uzun vadeli bir sözleşme yapmayı uygun bulmuyoruz. Çıkacak Enerji Piyasası Kanununa göre en ucuz fiyat teklif eden enerji üreticisi ile istediğimiz zaman aralığı için sözleşme yaparız.” denildi.

Kısaca ülkemizde yeni projelere objektif bakan, araştırma kurumları ve bu kurumlara gerekli maddi destek sağlayan reel politik irade gerekmektedir.

29.01.1999 yılında ve 30.03.2000 yılında TTGV (Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı)'ye proje ön başvurusunda bulundum.

Birinci başvurumda " projeniz desteklenmeye değer bulunmamıştır." denildi.

İkinci başvurumda ise "Altyapınızı düzelttikten sonra desteklenmesine karar verilmiştir." denildi. Projemize böyle bir cevap verilmesi, sanıyorum; o dönemde, projemizin Patent aşamasında olması dolayısı ile, yeterli bilgiyi dosyamızda verememiş olmamızdan kaynaklanmaktadır.

Bilim ve Araştırma Kurumları, konulara, ülke çıkarları açısından, objektif bakmalıdırlar. Reel değerlendirmeler yaparak, proje sunan kimselerle, yabancı ülkelerde olduğu gibi, mülakatlar yaparak nereye kadar neyi başarabileceği tespitini yapmalıdırlar. Zor anlaşılan ve doldurulması uzun zaman alan ve özel ihtisas gerektiren formlarla araştırmacıların önü tıkanmamalıdır.

Ülkemizin geleceği üzerinde karar veren kurumların daha dikkatli, yapıcı düşüncede ve üretime dönük olmalarını temenni ediyorum. Proje önerisinde bulunan kimselerin yanında olmalarını, bir araştırma kurumu olarak eksik olan noktaların tamamlanmasında yardımcı olmalarını arzu ediyorum. Zira yeni bir projenin hayata geçirilmesi, başarma arzusu ile dolu olan kimselerin özverili çalışmalarını, uzun araştırmalarını gerektirir.

En önemlisi, bu heyecanların yitirilmemesini sağlamak gerekir.

METİN ÇOKAN Enerji Turizm İnşaat Makine Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti.
Tasarım: Web İletişim